Kimse Yakıştıramıyor Ölümü Kendine
Soğuk blr rüzgar gözlerimde
Bir Ağustos sıcağı
Omuzlarımda babam son yolculuğunda
Sessiz bir çığlık mezarlık
Her adım başında selama durur tanıdık
Ellerinde buruk bir tebessüm
“Ben ölecek biri miydim?”
Hayatın en gerçekçi repliği
Ve iblis elinde yasak bir meyve
Hayatı tutmuş oyuncak diye
İnsan anlamsız boş rüyalarda
Beşiğinde sallanırken tıngır mıngır
Ölümsüzlüğün parodisini oynar
Tek tek toprağa gömerken her yakınını
Teğet geçecek sanır topraklarından
Yani yakıştıramaz aynadaki yüzüne
Tüm mezarlık muhatapken bu gerçeğe
Herkesi içine koyar da toprağın
Bir kendine yakıştıramaz ölümü
Ruhunda taşıdığı Ölümsüzün nefesiyle
Ta ki ruhu ayrılıncaya dek toprağından
Herkes ölümsüzdür kendi kulvarında
Kimisi tanrıçadır güzelliğin aynasında
Kimisi tanrıdır makamın ihtişamında
Kimisi bilimsel bir cahildir hayat laboratuvarında
Elini uzattığında Azrail
Herkes gibi biz de yaşarız ölümü
Yakıştıramadığımız sessiz çığlığın girdabında
Seyit Ahmet Uzun