Kategori: Hikaye
-
Martıların Gözlerindeki Umut
Martıların Gözlerindeki Umut Martılar, gözlerini derinliklerine diktikleri Akdeniz’in üzerinde uçuşuyorlardı. Bazen bir martı gözüne kestirdiği küçük bir balığın hayatla irtibatını koparmak için keskin gözleriyle denize pike yapıyordu. Yakaladığı bir balığı zafer işareti yaparcasına izleyicilerine gösterdikten sonra midesine indiriyordu. Bu sırada denize doğru sıralanmış bankların üzerinde oturan insanlar güneşli havanın etkisiyle neşeli bir şekilde birbirleriyle konuşuyorlardı.…
-
Ölen Cemaat
Sabah ezanı okunuyordu. Dışarıda hafiften bir rüzgar esiyordu. Ferit Bey doğruldu. Yatağında ezanı dinledi. Eşi Nisa Hanıma seslendi. “Nisa, Nisa haydi namaz vakti…” Nisa Hanım sağa sola döndü. Daha tam ayılamamıştı. “Nisa, Rabbimiz “Ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun” buyuruyor. Haydi selamete ve cennete!” Eşinin bu tatlı seslenişi karşısında Nisa Hanım da doğruldu. Sabah…
-
İnsanı Yücelten Adalet
İnsanı Yücelten Adalet Gece sessizdir. Mum ışığında secdeye varmış bir alın vardır. Secde kulluğun Allah’a ait olduğunun en önemli göstergesidir. Alnını secdeye koyan bir insanın zulüm olacak her şeyden kaçınması inancının en önemli gereklerindendir. Pencereden içeriye sızan ay ışığıyla buluşan alın miracı yaşamaktadır. Usulca başını kaldırır. Ellerini açar ve dua eder. “Allah’ım bu hakimlik makamı…
-
Büyük Ödül
Büyük Ödül Abdullah zeki bir öğrencidir. Birecik’te yaşamaktadır. En büyük hobisi kitap okumaktır. Boş vakitlerini kütüphanede değerlendirir. Bu da ona entelektüel bir birikim ve zarif bir kişilik kazandırır. Çünkü okumak insanın kalbine bir yumuşaklık verir. Ama okuma dediysem meseleyi örgün eğitim öğretim kurumlarında okumak olarak algılamayın. Doğayı, insanı, uzayı ve kitaplarda oluşmuş evrensel dünyayı okumaktan…
-
AS GARİ DELİYİM
AS GARİ DELİYİM Yunus asgari ücretle çalışan, iki çocuk babası, orta yaşlı bir adamdı. Kenar mahallede aylık on bin liraya kirada oturuyordu. Çocuklarından birisi ortaokula diğeri de liseye gidiyordu. Eşi ise ev hanımıydı. Günler zor ve sıkıntılı geçiyordu. Enflasyonun ve zamların pençesinde yaşamı sürdürmeye devam ediyordu. Çoğu zaman çocuklarının istediğini alamamanın acısını yaşıyordu. Bir baba…
-
Küçük Çoban Mehdi
Küçük Çoban Mehdi Kayalıdere, önceki adı Hınzur Muş Varto’da küçük bir köydür. Burada insanlar geçimlerini hayvancılıkla temin etmektedir. Bu köyde yaramaz ama bir o kadar da hareketli, sevimli ve doğayı seven Mehdi adında bir çocuk vardır. Mehdi en çok çobanlara yardım etmeyi sever. Bunun için ara ara onlarla dağa koyunları otlatmaya gitmek isterdi. Annesi ise…
-
Ya Çıkarsa
Ya Çıkarsa “Ya nasip ya kısmet. Bismillah niyetim iyi. Çıkarsa büyük ikramiye inan Allah’ım senin rızan için ne güzel işler yapacağım. Camiler yaptıracağım, okullar yaptıracağım, hayır kurumlarına dolu dolu yardımlar yapacağım. Ne olur şu büyük ikramiye bana çıksın.” Ali heyecanlıydı. Daha çıkmamış biletin çıkma ihtimali bile kalbini yerinden oynatıyordu. Bilet satan kişi ona göz kırptı.…
-
İffetli Genç
İffetli Genç On dokuz yaşlarında, kıvırcık saçlı, ela gözlü gülümseyen yüzlü yakışıklı bir gençti. Peygamberin müjdelediği bir gençliği yaşıyordu. Allah sevgisini yaşamının merkezine koymuştu. O sene Astronomi ve Uzay bölümünü kazanmıştı. Bundan dolayı çok mutluydu. Rabbine şükrediyordu. Dünya ve ahiret arasında denge kurmanın hayatı adaletle yaşamak olduğunu çok sevdiği öğretmeninden öğrenmişti. Ne dünya için ahiret…
-
Hişt Hişt
Ahmet’in uykusu hafif olmasına rağmen o gün çok yorulduğu için uyanmakta zorlanmaktadır. Güneş doğmak üzeredir. Kulağında bir sesin çınladığını hisseder. “Hiş hişt Ahmet, Allah’ın kamerası kayıtta ve güneş doğmak üzere… Sabah namazını kaçırdığın kayıt altına alınacak!” Ahmet bu sesi duyunca hemen uyanır. Güneşin doğmasına yaklaşık yirmi beş dakika vardır. Hemen abdestini alır ve namazını kılar.…
-
ERKEĞİN DEĞİŞEN YÜZÜ
Kemal, kravatını bağlayıp, ceketini giyinmişti. Mutfağa doğru ilerler. Daha kahvaltının hazır olmadığını görünce öfkelenir; “Ne biçim kadınsın be! Bir kahvaltıyı bile hazırlamamışsın. Hadi çabuk ol, bugün de geç kaldım.” Zehra içeriden seslenir;”. Bir dakika çocuğu hazırlayayım, hemen geliyorum” Kemal bekleyemez; “Uyuşuk kadına bak, daha bir dakika diyor. Seni beklersem öğlen olacak. Ben gidiyorum. Yemeği de…