
Aşk bir kordur alev alev
Hira’nın sessizliğinde
İnleyen ağıtlar yankılanır
Küçük kızların gözyaşları
Dökülür Muhammed’in yüreğinden
Aşk dua dua yükselir
Nur Dağının semasından
Açılır kapılar bir bir
Sevdasına hürmetle Muhammed’in
Sevr mağarası gözlere perde
Bir örümceğin ağları kadar nahif
Bir güvercin kadar masum
Hüzün dolu bir ses Sıddıkı Ekberde
“Geldiler, girecekler içeriye!”
İlahi bir ışık Muhammed’in gözlerinde
“La tahzen ya Sıddık
La tahzen ya Sıddık!
Allah bizimle birlikte üzülme!”
Güven bir dost yüreğinde saklı
Alnı secdede, ruhu göklerde
Aşk gözlerinde yaştır Muhammed’in
Bir nefes duyulur göklerden
Sirecan Münira insan suretinde
“Oku yaratan Rabbinin adıyla!”
Rahmanın sırrıdır
Sonsuzluğa esen rüzgarın eşliğinde
İrkilir ilk önce Muhammed
Doğrulur sonra dosdoğrudur Muhammed
Korkmadan yürür karanlıklar üstüne
Devrilir tanrılar bir bir sonra Mekke’de
Lat, Menat, Hubel ve Uzza
Makam, mevki, şan, şöhret ve para
Ağlayan kızların gözyaşlarında
Mazlumların dualarında
Yetimlerin, gariplerin ahlarında
Ezilenlerin nasırlaşan damarlarında
Aşk duadır Muhammed’in kitabında
Erkek, kadın, köle, efendi
Hepsi göklerin güneşinde eridi
Irk, cins, renk, sınıf ve kast sistemleri
Hepsi tek bir isimde birleşti
İnsan!
Bir kundakta başlayıp
Bir kefende son bulan hayat
Aşk Muhammed’in damarlarında
Sonsuzluğa akan adalet
Kefeni Şeb-i Arus elbisesi
Ölümü sevgiliye bir ney sesi
Seyit Ahmet Uzun
Bir yanıt yazın