
Bir Yakamoz Işıldadı
Bir tohum düştü yüreğime
Ay gülümsedi elimde
Gece
Bütün çığlıkları sardı
Sessizce yürüdüm yıldızlar eşliğinde
Bir yakamoz ışıldadı
Yakıcı çöl ikliminde
Gülümsedi bir yetim
Mahzun yüzlü kız çocukları
Yakamoz bir serinlik
Yakamoz bir derinlik
Yakamoz bir insanlık
Yakamoz bir saygınlık
Yürüdüm aydınlığında gecenin
Bir mazlumun ahında
Bir zayıfın ağıtında
Yakamoz tuttu ellerimden
Yürüdüm dünyanın hasret kaldığı
Övülmüşün sunduğu eşsiz insanlığa
Yüreğime düşen tohum
Sessiz çığlıklara deva
Bir Gül olarak açtı dünyada
Zarafet onun kokusunda yayıldı
Nezaket onun yaprağıydı
Adalet onun ta kendisiydi
Dürüstlük onun adıydı
Ah yüreğim sen yanma da kimler yansın
Gül soldu
Dünya soyuldu
Erdemler bir bir yok oldu
Adına ne dikenler uyduruldu
Adalet, zulme kurban oldu
Sen ey Gül
Sen ey Yakamoz
Sen ey…
Ne ışığın kaldı ne kokun
Hurafeler yığıldı bahçene
Karanlığa gömüldü yıldızlarınla dolu gece
Ey Yakamoz kalk ışılda
umudu solmuş bağrımızda
Karanlığa dalmış dünyamıza
Yeniden düşsün tohumun
Bir aşk gibi doğsun yüreklerimizde
Seyit Ahmet Uzun
Bir yanıt yazın