Elisa Eliz Buz Diyarında
Bir varmış başka hiçbir şey yokmuş. Allah her şeyi yaratmış yaratılışını güzel yapmış. Evvel zaman içinde zaman içinde Elsa Eliz adında bir güzel kız bizim masalın içindeymiş.
Eliz buzlar diyarında yaşıyormuş. Bunun en önemli özelliği de elinden mavi buz fışkırtmakmış. Bunun üç tane de çok sevdiği arkadaşı varmış. Birinin adı Ebrar, diğerinin adı Birtanem, sonucunun adı da Memethan’mış. Memethan örümcek çocukmuş.
Bu dört arkadaş bir gün buz diyarında geziyorlarmış. Eliz’in dikkatini ileride buza batıp çıkan bir şey çekmiş. Hemen oraya doğru ilerlemişler. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorlarmış.
“Hey buzdaki arkadaş neyin var, neden öyle batıp duruyorsun?”
Eliz’in sesini duyan yavru su samuru inleyerek cevap vermiş.
“Ah buz diyarı kahramanları sizi gördüğüme sevindim. Eve gidiyordum. Dengemi kaybettim. Yuvarlandım. Yuvarlanırken kafamı buz kayasına çarptım. Yaralandım. Suyun içine düştüm. Şimdi de buraya sıkıştım çıkamıyorum. Yardım edin ne olur?”
Bu cevap dört kahramanı da üzmüş. Memethan hemen elini ileri doğru uzatıp ağ atmış. Ağ doğruca yavru su samuruna gidip onu kuşatmış. Dört arkadaş bir olup yavru su samurunu çekmeye başlamışlar. Ama güçleri yetmemiş. Hepsi ellerini açıp dua etmiş.
Allah’ım ne olur bu yavruyu kurtarabilmemiz için bize yardım et.”
O sırada hiç beklemedikleri bir şey olmuş. Yavru su samurunun sıkıştığı buz tabakası yerinden oynamaya başlamış. Buz tabakaları ayrılmış. Yavru kurtulmuş. Dört arkadaş sevinçle yavruyu çekmişler. Yavru, arkadaşlara teşekkür etmiş.
“Arkadaşlar hepinize çok teşekkür ederim. Zor durumda olana yardım etmek çok güzel bir duygu. Allah yardım edenleri çok sever. Diğer canlıların kalbine de sevgisini verir. Ben de sizi çok seviyorum,” diyerek konuşmasını sürdürürken birden buzların arasından bir ses yükselmiş. Yavru su samuru ve dört arkadaş şaşkın şaşkın oraya bakmışlar. Bir de ne görsünler? Çok güzel bir yunus balığı onlara şarkı söylüyormuş.
” Arkadaşlık çok güzel çok güzel
Yardımlaşma ondan daha da güzel
Sevmek sevilmek hepsinden güzel
Selam size seven sevilen güzeller”
Eliz, Memethan, Ebrar, Birtanem ve yavru su samuru onun şarkısı bitince alkışlamışlar. Ona yaptığı yardımdan dolayı teşekkür etmişler. O da kuyruğunu saklayarak sevgiyle oradan uzaklaşmış. Yavru su samuru arkadaşlara kendisini tanıtmış.
” Benim adım Yumuşak Tüy,. Eve geç kaldım. Annem beni çok merak eder. Bana izin verirseniz eve gideceğim,” demiş. Daha çocuklar cevap vermeden bir ses duymuşlar.
“Yumuşak Tüy Yumuşak Tüy neredesin?”
Hepsi sesin geldiği yöne bakmış. Oradan korku dolu gözlerle anne su samuru geliyormuş. Yavrusunu gördüğünde hızlı bir şekilde salına salına oraya gelmiş. Yavrusunu sarmış.
” Gecikince çok korktum yavrum, ne oldu sana,” demiş. Bunun üzerine Eliz yaşadıklarını bir bir anlatmış. Anne su samuru onlara çok teşekkür etmiş.
Ancak Yumuşak Tüy düştüğünde bacağı yaralandığı için yürümekte zorlanıyormuş. Bunun üzerine Eliz hemen eliyle mavi buz atmaya başlamış. Herkes şaşkın şaşkın onun ne yaptığına bakıyormuş. Ama Eliz kararlı bir şekilde mavi buz atmayı sürdürmüş. Nihayet biraz sonra ortaya buzdan bir araba çıkmış. Yumuşak Tüy’ü içine koymuşlar. Annesi de onu sürerek götürmüş. Yumuşak Tüy arkadaşlarına el sallayarak oradan uzaklaşmış. Başbaşa kalan dört arkadaş ellerini birbirinin elinin üstüne koymuşlar. Sonra da yüksek sesle, ” Haydi yeni maceralara doğru!” deyip oldukları yerde dönerek kaybolmuşlar.
Gökten üç elma düşmüş. Birisi iyilik yapanların, birisi yardımseverlerin üçüncüsü de bu masalı okuyan ve dinleyenlerin başınaymış.
Seyit Ahmet Uzun
Bir yanıt yazın